Sayfalar

17 Eylül 2013 Salı

Geleceği Satın Almak


Sıkıntı ne biliyormusunuz?

Gelecek değil, gelecek korkusu da değil.

Sıkıntı şu an, şu an ne yapıyor olduğunuz.

Geleceğinizi merak mı ediyorsunuz?

Bugün neler yaptığınıza bakın.

Şu an niye şikayet ediyorsun?

Bir düşün.

Niye kıskanıyorsun?

Niye geridesin?

Geçmişini düşün.

Geçmişin senin şimdini belirledi.

Ve unutma

Şu anında geleceğini belirliyor.

Yani kendi geleceğini ancak bugünle satın alabilirsin ve inan bunun başka bir yolu yok.

Hayat senin, gelecekte dilediğini yap.

Murat Yavuz Çalışkan

16 Eylül 2013 Pazartesi

Dilsel-Sözel Zeka


Politikacılar, şairler, yazarlar, senaristler ve gazeteciler.
Başarılarını bu zekanın beyinlerindeki etkin hakimiyetine borçludurlar.
Tabi böyle bir zekaya sahip olmak, tek başına yeterli değildir.
Bu alandaki aktif pratikler ve çalışmalar olmadan başarı gelmez.
Şair olabilirsiniz ama bir kaç edebiyat dergisinden öteye şiirleriniz gitmez.
Tutku ve delicesine bir ruh hali bu zekanın sahiplerini zirveye taşır.
Doğrusu güçlü bir hafızaları vardır.
Buda duydukları, okudukları ve gördüklerini bir araya getiren, birleştiren bir gözlem gücü verir.
En iyi senaryorları yazanlar, başta çok iyi bir gözlemcidirler ve gözlemlerini çok iyi yorumlara kabiliyetine sahiptirler.
Hikayelerini, öykülerini sözel zekanında etkisiyle etkili bir şekilde anlatırlar.
Bu zeka türü derin ve büyük bir hayalgücü sağlar.
Geniş bir sözcük hazinesiyle birleşince kişinin belleği, onu ya güçlü bir hatip olarak kürsülerde, halkın önünde görebileceğiniz gibi, kazanılmış bir yazma kabiliyetiylede en etkili romanlara, hikayelere yada öykülere imzasını atarkende görebilirsiniz.
Bu hafızanın sahipleri insanlarla iletişim kurmada mahirdirler.
Dil öğrenmede yetkin olduklarıda söylenebilir.
Böyle bir zeka geliştirilebildiği takdirde sahibine hayat adına çok büyük avantajlar sağlayabilir.
Çocuğunuzda böyle bir zekanın belirtisi varsa, öğretmenleri ve rehberlik danışmanları bundan sıkça bahsediyorsa, onun önünü açın ve onu üniversitelerin ya siyasal bilimler kısmına yönlendirin yada senaristlik becerisi kazanmasında yardımcı olun.
Şiir yazmaya başladıysa kelimeleri güçlü şairlerin şiir kitaplarını hediye edin.
Roman ve öykü yarışmalarına teşvik edin.
Bu tür çocukları zorla doktor, mühendis yapma eğilimleri bu çocuklara yazık etmek demektir.
Sizin göreviniz bu hayat yolunda içinde barındırdıkları enerjiyi çıkarmalarını sağlamak olmalıdır.
Evet doktor olabilirler ama mutsuz bir doktor olurlar, zaman içerisinde sıradan hatta insanların içinde sargı bezi unutan sorumsuz tiplere dönüşmeleride mümkündür.
Murat Yavuz Çalışkan

14 Eylül 2013 Cumartesi

İyi ve En İyi

En iyiyi bulmak için uğraşırken iyiyi kaybediyorsunuz… 
Evet, daha iyi, iyinin düşmanıdır.
Bir şeyi mümkün olduğu kadar iyi yapmak istemek doğrudur.
 Fakat daha iyisini, belki o an için imkansız olanı yapacağım diye, iyiyi bitirmek, yarıda bırakmak hiçbir zaman doğru değildir.
İdeal çözüm, o işi mümkün olan en iyi şekilde bitirmeye çalışmaktır.
İleride gerekirse de yeni tecrübe, bilgi ve imkanlarla göre yeniden düzeltmektir. Ünlü bir söz vardır:”Roma, bir günde yapılmamıştır” derler.                   W. Shakespeare
Uzun yıllar önce bir dershanenin Lgs hazırlık kısmının Eğitim koordinatörlüğü yardımcılığını yaparken, iyi olan öğrencilerin  nasıl daha iyi olma adına kötü duruma düşürüldüğünü yaşadım. Bu acı tecrübe dilerim ailelerimize yol gösterici olur.
En iyi on öğrenciye yönelik bir proje sınıfı açtık.
Amaç Lgs’de en yüksek puanlarla derece kazandırmaktı.
Daha eğitim-öğretim yılının ikinci ayı içerisindeydik.
Bir kız öğrencimiz yapılan birkaç deneme sınavında ilk beşin içinde sürekli yer alıyor, azmi, zekası ve gayretiyle bütün öğretmenlerin dikkatini çekiyordu.
Ama onun asıl amacı sürekli birinci olan erkek öğrencimizi de geçerek birincilik tahtına oturmaktı.
Nihayetinde bunu da üçüncü veya dördüncü deneme sınavında  başardı.
Kendisini sınıfta herkese alkışlattığımızda gururu ve sevinci tüm yüzüne yansımıştı.
Tabi  o hafta ki proje dersimize gelen bu öğrencimiz, ders de ondan övgüyle bahseder etmez ağlamaya başladı.
Onu dışarı çıkardım.
Çünkü çok üzüntülü ve acı bir yüz ifadesi vardı.
Kendisine neden ağladığını sorduğumda, annesinin dershane birinciliğini hiç takdir etmediğini ve puanını hale yetersiz bulduğunu söyledi.
Yani ailesi tarafından takdir beklerken, tekdir edilmesi onu çok rahatsız etmişti.
Bu durum beni de çok rahatsız etti. Annesini o hafta acilen dershaneye çağırttım.
Karşılıklı konuşmamız başta biraz gerilimli olsa da ona yaptığının yanlışlığını anlatmaya çalıştım.
Ama anne her şeyin doğrusunu kendisi bildiği kanaatindeydi.
Ona “takdir edilmeyen her davranış söneceğini, çocuğu ödüllendirmek lazımken psikolojik men cezalandırmanın yanlış olduğunu, henüz daha konuların başında olduğumuzu, tüm konularının bitmediğini ama dershane sınavlarının tüm konulardan oluşmasından dolayı çocuğun bilmediği konuları normal olarak yapamadığını anlattım.
Bu tutumuna devam ederse, çocuğun sürekli düşüş yaşayacağını iyi olduğu noktayı neden en iyi olamıyorsun zorlamasıyla kaybedeceğini uzun uzun izah ettik.
Ama ne yazık ki sözlerimizin önemi anlaşılamadı.
Birinciliği takdir edilmeyen ve sürekli aşırı baskı altında ezilen bu öğrencimiz yavaş yavaş tüm motivasyonunu kaybetmeye başladı.
İstanbul’un en iyi okullarına girmeye namzet bu kız çocuğu, çok daha düşük bir Anadolu Lisesini kazandı. Ondan daha geride başlayanlar, ondan daha iyi okulları kazandı.
Evet dediğimiz gibi takdir edilmeyen her davranış söner ve amacını kaybeder.
Çoğunuz 50. sıradayken 49. sıraya yükselmişse bu bir başarıdır ve iyi bir gelişmedir takdir edilmelidir.
Ama daha iyi hedeflerde teşvik edilmesinde de bir zarar yoktur.
Yalnız bunu yaparken dengeli bir şekilde davranmak daha çabuk iyi neticeye götürecektir.
Elde ki iyinin kıymetini bilmeyen, en iyiye ulaşamaz.
Bunu size Türkiye’de birincilikler elde etmiş, en iyi öğrencilerle çalışmış bir öğretmen olarak söylüyorum.
Sözüme güvenin  aşırı hırs çocuğa zarar verir.
Onun ruhunu yıkarak geleceğini yapamazsınız.
Bir gün ileride sizden nefret edebilir.
Bu da aileden kaçmaya neden olur.
Ailesinden kaçan çocuklar korkarım ki iyi yerlere sığınamayabilir.
Bu da daha büyük yıkımlara neden olur.
En iyi dereceleri elde eden öğrencilerimin aileleriyle dengeli ve güzel ilişkilerinin bunda payı çok olmuştur.
Bir müddet sonra rakipleri yalnızca kendileri olup, kendi rekorlarını aşmanın mutluluğunu yaşamışlardır.
Sabır başarının ön şartıdır.
Çocuklar kadar sizde başarı yolunda sabırlı olmayı becerebilmelisiniz.
Çocuklarınızdan merdivenleri beşer beşer çıkmalarını beklerseniz, bir an tökezleyip düşebilirler.
 Ta en başa geri dönmek zorunda kalırsınız.
Kendinizi sürekli şüpheyle gözden geçirin ve acaba çocuğuma doğru davranıyor muyum? diyerek dışarıdan kendinizi gözlemlemeye çalışın. 
 Bunu bazen görmek zordur. Siz göremiyorsanız görenlerin uyarılarını dikkate alın.
 Çocuklarınız iyiyse bu iyinin kıymetini bilin, zamanla en iyi de doğru yöntemlerle gelecektir.
m.yavuz çalışkan